27.10.13

Naylonlaşmanın son ağıdı

İnsan çöpünden gül yapmayı öğreniyor.
Sigaranın külünden resim.
Ağustostan kasım.
En zalim yanından mazlum yapmayı.

İnsana keyif veren o eski umarsızlık
Umursanacak bir şey varken güzeldi.

Neyin yasını tutacağını şaşırmış
Kendine bir teselli aramayan halimiz.

En bugün bile geçmişte kalmış.

Biliyorduk her şeyin sadece ismini
Anlatıldığı kadar, hayal aleminde
Hiçbir renk örtüşmedi
En kötüsünün hayali bile gerçeğinden ümitli

Yanacak bir canımız kaldı mı onu bile bilmiyorum.
Bu aslında üzgün bir yazı değil.

Ümit eden yerlerini hissetmeyen,
Artık neyin kimin sebep olduğu önemsiz o sızı
Geçip gitti

Küfür bir değer verme biçimiydi.
Küfür bitti.

Konuşma balonunu doldurmuyor hiçbir his.
İnsanlara bir şey anlatmaktan usanmış
Bir şey dinlerken can kulağı kesilmiş

Bir ağaç neyse oyuz,
Artık dibinden su almayan.

Hızla bir yerlere yetişmeye çalışan insanların arasında,
Ne zaman budandığından bile haberi olmayan
Meydana çakılmış bir odun gibi,
İnsanlar o kadar sanal ki artık
Kabuğuna bir isim bile kazımamış
Varlık sebebini kaybetmiş ama bozulmamış.

Dünyanın insanı getireceği son hal değil belki fakat
Başka bir hale girmeye de hal kalmamış.

Tatsız bir sakinlik.
Nazik esintiyi hissetmeden duruyor,
Salınacak bir yaprağı kalmamış.

Mutsuzluğundan bilgelik çıkaramayacak kadar yüzeyde.
Kimse sırtını yaslamadığı için yıkılmıyor.
Manzara kapatacak kadar bile yeri yok.

Bu dünyada kaybolmuş her şeyin görünmez mezar taşı gibi
Sadece yağmurun onurlandırdığı bir anıt.

Olmayan birine methiyeler düzmek gibi.
Ya da bir duvardan merhamet dilemek.

Anlamsız olan her şeyin bir birine geçmiş hali.

Canımız sıkılmıyor artık.

Geçti rahatsız olmanın güzelliği.
Bu kadar zamanı nerede ve nasıl geçireceğimizin kaygısı bile, kaygı değil.

Sadece hatrı olan şeyler için, bir varlık gösterme borcu bu.

"Merhaba!"
Bir "Merhaba!"
Gerçek anlamıyla;
"Benden sana zarar gelmez."
Fakat faydam da olmaz artık.
Merhaba.

Duyulamayan bir frekansta.
Bir kör noktada görünmezliğe ermiş.
Bütün dünyanın babası,
Ademin yeryüzüne inmiş hali.

Size ne oldu böyle yavrularım.
Size ne oldu.
Beni burada karşılayacak kimse yok mu.
Size ne yaptım.
Neden size sebep oldum.

Hayır Adem baba.
Kendini sebep görecek kadar önemseme.
Bak, burada önemli olan hiçbir şey yok.
Bu yüzden tohumunu attığın çirkef,
Seni göremeyecek kadar sarhoş.
Seni göremediklerine şükret.
Çünkü seni görebilseler öldürürler.
Seni defalarca öldürürler.
Her insanın bir kez öldürebilme hakkı var seni.
Seni milyarlarca öldürürler.
Git buradan.

Seni buraya gönderen tanrına da söyle,
Kendini değerli hissetmesin.
Bizler artık birer maddeyiz sadece.
Ruhumuz bile katılaştı.
Bizi bu hale neyin getirdiğinin önemi artık miadını aştı.

"Merhaba!" de
"Merhaba!"
Bizden kimseye zarar gelmez.

İstediğimiz cümleleri kurarız.
Onlardan hesaba çekilmemiz imkansız.

Çünkü bütün bu kelimelerin anlamı
Kelimelerinden soyunup
Ardına bakmaksızın kaçtı.

Artık biz ne cennet ehliyiz, ne cehennem.
Bütün insanlığın sonuna yetiştik.
Koşuyu bıraktık bu yüzden.

Tebrikler!
Güzel yarıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder