30.9.13

Tık'andınız

Küçükken hiç andımız okumadım. Okutma sırası bana geldiğinde hep bir bahane bulur başkasına okuturdum. Çekinirdim. O bir yemindi. Onun bir yemin olduğunun farkındaydım ve bacak kadar boyumla bu yeminin benim için fazla olduğunu düşünürdüm. Diğer çocuklarsa coşkuyla ama hep aynı çizgide, belki işin ciddiyetini anlamadan her gün yemin ederlerdi. Şimdi o çocuklar ne oldular bilmem. Ama ben o yemini hiç edemediğim halde, hep o yemini ne zaman edebileceğimi merak ettim.
Andımızı hatırlayalım; (1997 versiyon)
"Türküm, doğruyum, çalışkanım
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak
Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!"
Ya bu bir ırka hitap etmiyorsa?
"Ne mutlu Türk olana" da denebilirdi
Ya da çok rahatsız olunuyorsa bütün Türk geçen yerleri silelim, bakalım ne olacak;
"Doğruyum, çalışkanım
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak
Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Ata!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
Varlığım, varlığına armağan olsun;
Ne mutlu diyene!"
Ne oldu?
Ben bu metinde yıkıcı, bölücü, ezici yahut dışlayıcı hiçbir şey göremiyorum.
Allahın boş arsaya konmuş amerikalısı bile amerikalı olmakla gurur duyabilirken, adı Türkiye olan bu topraklarda Türk adını almak, tek bir isim altında toplanmak bizi niçin örseliyor?
Bu Türk'ün içinde sadece Türk mü var sanıyorsunuz?
"Türk" burada, bu topraklarda yaşayan herkesin adıdır.
Hiçbir şey olmak zorunda değiliz, ama nasıl Almanya'daki Almanım, Amerika'daki Amerikanım, Fransa'daki Fransızım diyebiliyorsa,
Türkiye'deki de Türküm dese çok mu onur kırıcı?
Türkiyeliyim de diyebilirsiniz elbette ama Türkiye öyle tası tarağı toplayıp konup yerleştiğimiz bir yer değil ki?
Biz buraya aitiz.
Tamam, Anadolu Cumhuriyeti olsun mesela ülkenin adı.
Anadoluluyum diyin, ırkınız da anadol olsun, kaç model olursanız olun.
Önemli olan burada birlikte yaşayabilmek değil mi?
Benim babamın annesi Kürt, babası Türk, annemin annesi Azeri, babası göçmen.
Ben neyim sorarım size?
Tamam, her ırk devlet kursun. Hepimizin arasına sınırlar çekilsin.
Yarın bir Türk dostunuzu, bir Ermeni dostunuzu, bir Kürt dostunuzu özlediğinizde, belki birbirimizin sınırları içine giremediğimizde. Her bayramda yahut bir cenazede buluşamadığımızda mutlu olacak mısınız?
Neden bu kadar önemli isimler?
Neden bu kadar mühim?
Bu üç günlük dünyada, insan gibi, hiç kimseyi ayırt etmeden, bizi ayırmaya çalışan hükümetlere de haddini bildirerek, sadece insanca yaşasak çok mu zor?
Ölünce gideceğimiz yerde ırk mı var?
Irk sadece bu sefil bedenlerimize has değil mi?
Neden üzerimizde emanet olan bu isimler için birbirimizin ruhunu incitiyoruz?
Atatürk bile Türk değil.
Siz neyin ırkçılığından bahsediyorsunuz.
Hükümetler adamına göre davranmasa birbirimize düşer miydik?
Bizim birbirimizi yeterince tanıyamamamızın suçu bizde değil ki, devleti  kuruluşundan bu yana yönetenlerde.
Hoşgörülü olmak için din değiştirmeye, birbirimizi anlamak için soy değiştirmeye, birbirimize saygı duymak için cinsiyet değiştirmeye ihtiyacımız yok.
Ne var insan, yalnızca insan olmakta.
Bu hayatı intikamla, kan davasıyla, ötekileştirmeyle, aşağılamayla, nefretle geçirdiğimiz için emin olun ki bütün atalarımız şimdi öte tarafta bize varsa kıçlarıyla gülüyorlar.
Çünkü orada sadece "insan" olarak yaptıkların önemli.
Bir Türk, bir Kürt, bir kadın, bir erkek, bir Müslüman, bir Hıristiyan olarak yaptıkların değil.
Çünkü bu dünyada tüm bu isimlerden önce sadece ve sadece "insan" vardı.
Unutmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder