Hep bir şeyleri iyileştirmeye çalıştım
Güç verdim
Destek oldum
Ama güçlenmiş hallerinden de nefret ettim hep
En yardıma muhtaç ben olduğum belli olmasın diye mi
Herkese yardım etmeye çalıştım?
Ama bir gün birisi görecek değil mi?
Birisi durup sadece
Biliyorum, çok yorgunsun
Hiçbir şey söylemene gerek yok
Dinlen biraz
Ben buradayım diyecek
Tanrım o sen misin?
Uykularım bozuk
Bu dünyayla rüyalar arasında sıkışıp kaldım
Beni kim en iyi tanıyor?
Tanrım o sen?
Üstüme büyük yükler yükledim
Suçlayabileceğim kimse yok
Duygularımı nasıl anlatsam
Dünyayı üzerime kurmuşlar gibi
Ezginim
İnsanlardan önce olasılıklar geliyor
Bu dünyaya ait olmadığımızı biliyordum
Ama bu kadar da değildik
Kimse benim kadar aitsiz değil
Kafamı derin çukurlara bastıra bastıra ağlamak
Tanrının bile duyamayacağı bir yer bulup ağlamak
Ağlamak ağlamak
Kendimi gözümden akıtıp
Yok olmak istiyorum
Bir tek yaşama sanatına yeteneğim yok tanrım
O olmayınca diğerleri de bir işe yaramıyor biliyor musun?
Benden daha genç olan babamı aldın
Beni ne zaman alacaksın?
Dünyada gidecek yerim yok
Bütün bu denizler, karalar
Bütün bu geniş göğe
Ben sığamıyorum
Hayır, büyüklüğümden değil
O kadar küçük, kırılgan ve şeffaf kaldım ki
Nereye düşsem üzerinden kayıyorum
Ölümdür belki de kendine sabit ve emin bir yer edinmenin tek yolu
Belki ölemem bile
Öyle garip bir heba olmuşluk
Artık yazamıyorum
Değer veremiyorum anlatmaya
Affet beni tanrım.
Sen her şeyi çok güzel yazmıştın da
Ben üstüne mürekkebi devirdim galiba.
(taslaklardan.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder